Günümüzde teknolojik gelişmelerin ivmelenmesi, çağın gerekliliklerine uygun hızlı, kolay, bürokratik sınırlamalardan mümkün mertebe arınmış inovatif çözümlerin her alana etkisi Bankacılık ve Finans sektörünü de yakından etkilemiştir. Elektronik ticaretin hızlı yükselişi ve FinTech gelişmeleri alternatif ödeme sistemlerinin kullanımını başlatmıştır. Esnekliği, gezegende internet bağlantısı sağlanan her yere paranızın olabilmesini sağlaması gibi sebeplerle öne geçen elektronik paralar şimdiden sektörde yeni bir dönemin habercisi olmuştur.
İnsanlık tarihi boyunca bir ticari değer olan paranın somut dünyadaki karşılığı dönemin gereklerine ve teknolojiye göre evrimleşmekte ve değişmektedir. Bugün kullandığımız anlamıyla para, devlet tarafından çıkarılan, mal ve hizmet satın almak için kullanılan ve herkesin kabul ettiği bir ödeme aracıdır. Elektronik ticaretin gelişmesiyle beraber ise, elektronik ticaret kullanıcılarının çevrimiçi ödemeleri için alternatif ödeme yöntemlerini kullanmaya başlamaları için çok büyük bir önem kazanan elektronik paralar lügatımıza girmiştir.
ELEKTRONİK PARA (E-PARA) GENEL OLARAK, bilgisayar ortamında nakit paraya karşılık gelen parasal değer olarak tanımlanabilir ve çevrimiçi kullanılmak üzere geliştirilmiştir. "Elektronik para, ihraç eden kuruluş tarafından kabul edilen, elektronik ortamda saklanan, bu Kanunla tanımlanan ödeme işlemlerinin gerçekleştirilmesinde kullanılan ve dışındaki gerçek ve tüzel kişiler tarafından ödeme aracı olarak kabul edilen bir fon aleyhine ihraç edilen parasal değerdir. 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Kanunu'nda yer alan "elektronik para çıkaran kuruluşlar". Kısacası elektronik para, çevrimiçi para transferini mümkün kılan her türlü ödeme sistemi anlamına gelir.
BANKACILIK VE FİNANS ALANINDA YENİ BİR DÖNEM: ÖDEME SİSTEMLERİ
Akıllı cihazlarla birlikte internet kullanımının yaygınlaşması ve günlük hayatın önemli bir parçasına dönüşmesiyle birlikte kullanım alışkanlıklarından iletişim biçimlerine kadar birçok konuda değişiklikler yaşandı. Mağazacılık alışkanlıkları da internete paralel gelişim ve değişim göstermeye başladı. Bu gelişim ve değişim, ödeme sistemlerinin yeni çözümleri üretmesine ve hayatımıza entegre olmasını sağladı.
Elektronik ödeme sitemlerinin erken dönem kullanımlarıyla her şirketin kendi websitesinin yazılımıyla uyumlu çalışan bir çevrimiçi ödeme sistemi geliştirmesiyle başlayan süreç, girişimciler tarafından E-Paraların yaratılması ile sonuçlandı.
Örneğin bilinen bir isim olan Paypal, günümüzde aktif olarak kullanılan pek çok elektronik ödeme sisteminden biridir.
PayPal’a ek olarak ApplePay, Facebook Messenger ve GooglePay gibi sistemler ile teknoloji devleri de sektöre giriş yaptı. Twitter kurucu ortağı ve CEO’su Jack Dorsey’e ait olan E-Para ödeme sistemi SQUARE’in elektronik para uygulaması CashApp’de Amerika Birleşik Devletleri'ndeki satıcılar ve çevrimiçi perakendeciler arasındaki önemini pandemi sürecinde dahi yükseltmiştir.
NEDEN TÜRKİYE’NİN ELEKTRONİK PARA SEKTÖRÜNDE YER ALMALISINIZ?
Pekçok faktöre bağlı olarak Türkiye alternatif çevrimiçi ödeme sistemleri için mükemmel düzeyde yüksek bir potansiyel barındırmaktadır.
Bu faktörlerden biri Türkiye’nin internet ve sosyal medya kullanımının en yüksek olduğu Avrupa ülkelerinden biri olmasının yanı sıra, Ağustos 2020 tarihli son araştırmaların istatistiklerine göre daha yaşlılara oranlara en az 3 kat daha fazla sosyal medya kullanan genç nüfus oranı Avrupanın genelinde %10 iken Türkiyede %15.5’tir.
Türkiye Dünya ortalaması ile kıyaslandığında Kredi Kartı kullanımının en çok olduğu ülkelerden biridir.
Özellikle son yıllarda Türkiye’de elektronik ticaret gelirleri katlanarak artmakta, mal ve hizmet satımlarında elektronik ödeme sistemleri sıkça karşımıza çıkmaya başlamaktadır.
Tüm bu faktörler, 6492 Sayılı Kanun’un çıkarılması ve akabinde çıkarılan yönetmeliklerle alanda yapılan düzenlemeler, E-Para Lisanslarının verilmeye başlanması Elektronik Para sektörünün yakın zaman içinde katlanarak büyümesi beklentilerinde şüpheye yer bırakmamaktadır.
ELEKTRONİK PARALAR VE ÖDEME SİSTEMLERİNE HUKUKİ BAKIŞ
Elektronik paranın ödeme aracı olarak kullanılmasıyla hukuki altyapı geliştirme ihtiyacı doğmuş ve buna bağlı olarak 27.06.2013 tarihinde 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Kanunu yayımlanmıştır. Avrupa Elektronik Para Direktifi esas alınarak hazırlanan kanun Avrupa Birliği ile uyumlu standartları yakalamıştır.
Kanunun yayımlanmasının ardından çıkarılan yönetmelik ve tebliğler ile elektronik para Türk mevzuatında kabul edilen ve uygulanan bir araç haline gelmiştir.
BDDK tarafından yayınlanan yönetmeliklerle, Bankalar dışındaki kurumların ödeme ve elektronik para hizmeti vermesi onaylandı, böylece Avrupa'da yaygın olarak kullanılan Paypal ve Webmoney gibi ödeme sistemlerinin Türkiye'de yasal olarak var olması mümkün oldu.
ELEKTRONİK PARA KURULUŞU OLMAK
Kanun’un 18.maddesinde Bankacılık Kanunu kapsamında faaliyet gösteren bankalar, Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi ve faaliyet izni verilen elektronik para kuruluşlarının elektronik para ihraç edebilecekleri belirtilmiştir.
Türkiye’de aktif E-Para Kuruluşu olmak Merkez Bankası’ndan alınacak lisansı da içeren bir sürecin tamamlanması ile mümkündür ve sayıları her geçen gün artan Elektronik Para Kuruluşları Listesi de daha önceden BDDK’nın sitesinde listelenmekte olmasına karşın artık TCMB sitesinde güncellenmektedir.
Türkiye’de aktif 20 adet elektronik para kuruluşu vardır.
Söz konusu iznin alınabilmesi için kanunda belirtilen minimum sermaye ile bazı mali ve yapısal şartların varlığı aranır. Bunların yanı sıra faaliyet izni almak isteyen kuruluşun aşağıdaki özelliklere sahip olması aranmaktadır:
• Anonim şirket şeklinde kurulması
• Sermayede yüzde on veya daha fazla paya sahip olup kontrolü elinde bulunduranların Bankacılık Kanunu’nda banka kurucuları için aranan şartlara haiz olması
• Pay senetlerinin nakit karşılığı çıkarılması ve tamamının nama yazılı olması
• Ödenmiş sermayesinin en az beş milyon TL olması
• Kuruluşun yönetim, yeterli personel ve teknik donanıma sahip olması, ayrıca şikâyet ve itirazlarla ilgili birimleri oluşturması
• Faaliyetlerin sürekliliğine ilişkin ve kullanıcı bilgilerinin gizliliğine ilişkin gerekli tedbirlerin alınması
• Şeffaf ve açık bir ortaklık yapısı ve organizasyon şemasına sahip olması
Türk Mevzuatına göre lisanslı elektronik para kuruluşları aşağıda sayılmış işlemleri yapabileceklerdir:
• Elektronik para ihraç edilmesi,
• Kanunun 12’nci maddesinin birinci fıkrasında sayılan ve aldığı lisans kapsamında ödeme hizmetlerinin sunulması,
• Sadece ödeme hizmetinin sunulmasıyla ilgili olmak kaydıyla döviz alım satım işlemleri,
• Elektronik paranın ihracı veya ödeme hizmetlerinin sunulması ile ilgili olan ve ödeme hizmeti sağlayıcılarının faaliyetlerini güvenli kılan ve kolaylaştıran kart saklama, kart verilerinin işlenmesi,
• Suiistimal ve dolandırıcılık önleme gibi ödeme hizmetlerini tamamlayıcı nitelikte olan yan hizmetler
• Elektronik paranın ihracı veya ödeme hizmetleri ile ilgili eğitim ve danışmanlık hizmetleri
• Kanunun 2’nci bölümünde yer alan hükümlere uyulması koşuluyla ödeme sistemlerinin işletilmesi
1 OCAK 2020’DE YÜRÜRLÜĞE GİREN ÖNEMLİ KANUN DEĞİŞİKLİĞİ
1 Ocak 2020’de yürürlüğe giren Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkındaki Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile Elektronik Ödeme Sistemleri konusunda lisans sürecinin TCMB’ye devredilmesi de dahil dikkat çekici pekçok yenilik yapılmış, alan daha detaylı ve güncel bir hukuki zemine kavuşmuştur.
Yapılan değişikliklerle kanunun gerekçesi incelendiğinde de çıkarsanabileceği üzere
BDDK ve TCMB’den oluşan ikili yapı kaldırılarak ödeme sistemleri ve Elektronik Para Kuruluşları hakkında tek düzenleyici merci TCMB olarak belirlenmiş,
Mevzuat PSD2 başta olarak AB mevzuatıyla uyumlu hale getirilmiş,
Ödeme sistemleri ve elektronik para hizmetlerinde oluşan sektör ihtiyaçlarına cevap verilmesi amaçlanmıştır.
BİR E-PARA TÜRÜ OLARAK KRİPTO PARALAR
6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Kanunu’nda kripto paralarla ilgili bir düzenleme yapılmamıştır. Türkiye’de Kanun Koyucunun konuyla ilgili bıraktığı boşluk sebebiyle ‘geleceğin parası’ olarak tanımlanan kripto paraların hukuki temelinden şu an için bahsedilemez.
SONUÇ
Türkiye’deki hukuki zemine genel hatlarıyla bakıldığında 1 Ocak 2020 yürürlük tarihli Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkındaki Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun, 6394 Sayılı Kanun, Avrupa Birliği mevzuatı, BDDK ve TCMB’nin zaman zaman aldığı kararlar da dikkate alınarak yerleşik uygulamalar oluşmaya başladığını söylemek yanlış olmayacaktır.
Doğru hamlelerle gelecekte ödemelerin büyük çoğunluğunun sanal ortamda yapılacak oluşu ve elektronik para sektörünün yakın zamanda hızla büyüyeceği kaçınılmaz bir sonuçtur.
Yine de bir Elektronik Para Kuruluşu lisansının alınmasından faaliyetin sürdürdüğü sürenin sonuna dek özel düzenlemelere ve sıkı bir denetimlere tabi olduğundan uzman hukukçular çalışılması gerekli gözükmektedir.
GlobalB Law, Bilişim Hukuku, Blokchain / Kriptopara Hukuku, Uluslararası Ticaret Hukuku, E-spor Hukuku ve Genel Hukuk alanlarında faaliyet gösteren, New York ve İstanbul’da yerleşik hukuk firmasıdır.
Comentarios